İç Mimarlık ve Psikoloji

İç Mimarlık ve Psikoloji

Her ne kadar iç dizaynın insan duyguları üzerindeki etkisi son 10 yılda dikkat çekmiş olsa da, bu tip çevre psikolojisi bini aşkın yıldır mevcut Hint Vastu Shastra’sı, Çin Feng Shui’si, vs. Özellikle son yıllarda nörolojik bilimlerdeki hızlı yükselişle beraber, araştırmacıların bu konuda çok fazla çalışma yapmasıyla inanılmaz sonuçlar ortaya çıkıyor. Yapılan araştırmalarla iç dizayn elementlerinin insanlarda pozitif veya negatif duygular uyandırma özelliği kanıtlanmış durumda. Bu bulgular, mekanların dekoratif elementlerinin bilinçli olarak tasarlanmasıyla yaratıcılık, huzur ve mutluluğun belirgin şekilde artırılmasına olanak sağlandığını gösteriyor.

Bir evin içerisinde, kişinin ruh halini ciddi oranda etkileyebilecek birçok nesne ve element bulunur. Bunlardan biri olan renkleri ele alırsak, belli bir duyguyu oluşturacak ya da etkileyebilecek olmaları gerçeği aklımıza o kadar derinden kazınmıştır ki, günlük konuşmalarda dahi sürekli kullanılır; dünyaya pembe gözlüklerle baktığımızı söylediğimizde ki gibi veya İngilizcedeki moral bozukluğu anlamına gelen ‘feeling blue‘ deyimi gibi.

Renk psikolojisi bulgularına göre sarı, turuncu ve yeşil gibi enerjik renkler sosyalleşmeyi ve iletişim kurmayı; koyu mavi, mor, kırmızı ve koyu yeşil gibi koyu renk tonlarıysa kasvetli duyguları yansıtıyor. Buna rağmen, doğru yerlerde doğru oranlarda kullanılmaları durumunda koyu tonlar konfor hissi uyandırabilirler. Sarı ve turuncunun daha sıcak tonları rahatlamaya ve yaratıcılığı yükseltmeye yardımcı olurken, termostatın diğer tarafındaki buz mavisi ve yeşil, sakinlik hissini uyandırır. Kırmızı, ev dekoru için klasik ‘kötü adam’dır, çünkü küçük miktarlarda kullanıldığında enerjiyi artırmasına rağmen, odadaki baskın renk olduğunda düşmanca görünebilir ve endişeyi artırabilir.

Odanın nasıl aydınlatıldığı da genel atmosfer için önemli faktörlerdendir. Odadaki pencerelerin sayısı ve büyüklüğü bir kişinin enerjisini artırabilir ya da endişe ve mutsuzluğa teşvik edebilir. 2002’de yapılan bir araştırmaya göre, gün ışığının varlığı satış hacminin artırılmasındaki en önemli faktörlerden biri olmuştur, bu durum bize doğal ışığın performans artırma etkisinin olduğunu da gösterir.”A journal of the Association for Psychological Science” dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, belli odalar son derece somut duygular uyandırabilirler. Araştırmanın 200 katılımcısına, ortalama tipik bir ev için varsayımsal oda listeleri verilmiştir ve her bir oda için 2 atmosfer tanımlaması seçmeleri istenmiştir. Sonuçlar iç dizaynın psikoloji üzerinde beklenen etkileriyle ile örtüşmüştür. Örneğin, giriş odası davetkar olmalı, yatak odası romantizmi çağrıştırmalı, giyinme odası düzeni temsil etmeli gibi.

Odanın büyüklüğü ve ferahlığı da içindekilerin ruh halini etkileyen bir başka etkendir. Yapılan araştırmalar tavan yüksekliğinin bireyin özgürlük veya hapsedilme duygusu üzerindeki etkisini ortaya çıkarıyor ve sonuçlara göre tavan yüksekliği kişinin mekan ve çevre algısını bilinçaltı düzeyinde etkiliyor. Bu sonuçlar, insanların yüksek tavanlı odalarda daha yaratıcı ve konsantre olması ve ruh hallerinin daha iyi durumda olmasıyla örneklenebilir. Bunun yanı sıra, birçok çalışma bitkilerin kişinin ruh halinin iyileştirilmesinde, konsantrasyonunda ve hatta hafızasını korumasında önemli rolü olduğunu öne sürmüştür. Doğal elementlerin mekandaki varlığı ve görüş açısında olması bu rolün altında yatan sebeplerdendir.

‘Ev huzurlu bir yerdir’ sözü çok doğrudur, ama evin her zaman huzuru ve mutluluğu artırmadığı, fakat iyi ruh halini teşvik etmesi ve sağlıklı ortam yaratılması için bilinçli olarak düzenlenebileceklerinin farkına varılması önemlidir. Bunda, hem tasarımcılar hem de bilim adamları aynı fikirdedir.

No Comments

Post A Comment